Teknolojinin gelişimi ile her gün biraz daha değişen dünyamız, sosyal ve bireysel dönüşümleri de beraberinde getirmektedir. Hukuk bilimi de; sosyal hayatımız başta olmak üzere değişen ve gelişen her alanda düzenlemeler yapmaya devam etmektedir. Ülkemizde en güncel reform anayasa alanında olup, hukukçularımız arasında çok tartışılan bu anayasa hazırlıkları hızla devam etmektedir.
Hukuk, birey – devlet ilişkisinin dışında bazen farkında olmadığımız anlarda bile hayatımızın içinde yer almaktadır. Anne karnında büyümekte olan bebeğimiz acaba hangi haklara sahiptir, doğum yapmak üzere kapısını çaldığınız ilk hastane sizi kabul etmezse ne yapmalısınız, evinizi aramaya gelen polise önce neyi sormalısınız? Bu sorular devam edip gitmekte…
Büromuz, toplumsal ve bireysel mutluluğun yakalanmasına verdiği önemle, sunmuş olduğu danışmanlık hizmetinde Önleyici ve Koruyucu Hukuk tarzını benimsemiştir. Bu sebeple daha sorunlar hukuki boyuta ulaşmadan, kurulan hukuki ilişkide doğabilecek tüm riskleri önceden öngörerek gerekli önlemlerin zamanında alınması konusunda, savunmuş olduğu hukuk tarzı ile müvekkillerinin lehine en hızlı çözümü üretme çabasındadır.
Henric İbsen’in dediği gibi “ azınlık bazen yanılabilir, çoğunluk her zaman yanılır ”. Buradan hareketle detaylara önem veriyor, kişileri sınıflandırmak yerine her olayı kendi şartlarında değerlendirerek bireylerin, toplumsal bazı yanlışlardan zarar görebileceği bilincini taşıyoruz. Farklılıklarınızı önemsiyoruz.
Büromuz, hayatın her alanında gelişmeleri yakından takip ederek müvekkillerine en iyi hizmeti sunmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede avukatlık mesleğine liyakat ile sahip çıkmakta, hukukun ticarileşmesine karşı hassasiyetini korumaktadır.